Modernleşmede kullanılan metodlar

Bir
mikroskopBilimin ilerlemesi ile gerekli mekanizmalar çoğalmış ve yeni metodlar ortaya çıkmıştır. Neredeyse her alanda kullanılmaya başlanan
teknoloji, sayısal bilimlerin en büyük yardımcılarından biri haline gelmiştir. Son zamanlarda tıp,
genetik ve
moleküler biyoloji alanında gösterilen ilerlemede teknolojinin payı büyüktür. İlk zamanlara baktığımızda fizik ve kimya laboratuarlarında kullanılan basit aygıtlar temel taşların oluşmasına yardımcı oldularsada, yeni dönem biliminin en üst seviyedeki araçları kullanması ilerlemeyi hızlandırmış ve günübirlik hale getirmiştir.
Mikroskopun geliştirilmesiyle oluşturulan
Elektron mikroskopları bilimsel araç açısından önemli bir ilerlemedir. Koşulların oluşmasıyla beraber artan sistematik düzen, bilimin ilerlemesine katkı sağladığı gibi insanlık içinde önemli gelişmeleri beraberinde getirmektedir.
Teleskopun[42] ilk günlerinden beridir geçirdiği evrim uzayın derinliklerine ulaşmamızı sağlamış ve karanlık bilinmeyenin içindeki sırları çözmemize yardımcı olmuştur.
Bilgisayar teknolojisinin gelişmesi bilimin fayda alanına giren bir başka sistemler yumağını oluşturur. Bilgisayar yardımıyla kolaylaşan analizler ve doküman hatlarına kolay şekilde ulaşılması, yapılan bilimsel çalışmalarda zaman kazancını sağlar. Bu zaman kazancı tıp alanında önemli bir faktördür, hastalıkların teşhisi ve tedavi yöntemlerinin hemen geliştirilmesi çok önemlidir.
Bilimlerin sınıflandırılması

Mermer
Aristoteles portresi.

İngiliz filozof
Francis Bacon'ın portresi.
Bilimlerin sınıflandırılması (veya bilimlerin tasnifi) özellikle bilim felsefesinde önemli bir yer tutmuş, birçok filozof farklı temellerden yola çıkarak farklı bilim tasniflerine ulaşmışlardır. Gerek Eski Yunan felsefesi gerekse daha sonra bu felsefenin temellerini geliştiren İslam felsefesinin
Meşşâî ekolünde bilimlerin tasnifi kendisine yer bulmuştur. Bilimlerin tasnifiyle uğraşan
Aristoteles en temel bilimin felsefe olduğu, bilimlerinse genel olarak üç ana kategoride değerlendirilebileceğini savunmuştur. Bu üç kategori teorik, pratik ve poetik bilimler kategorileridir. Buna göre teorik bilimler kategorisinde metafizik, matematik ve fizik yer alırken, pratik bilimlerde insan fiilerinin yönetimiyle ilgili bilimler yer alır. Son olarak poetik bilimler kategorisi ile kasıt
edebiyattır ve şiir ve
retorik gibi bilimleri kapsar. Stoacılar da bilimlerin tasnifini üç ana kategoriye dayandırırlar, onların öne sürdüğü kategoriler fizik, etik ve mantık kategorileridir. Aristocu felsefeyi temel alan Meşşâî ekolünden
İbn Sina ise bilimlerin benzeri şekilde, iki ana kategoriye ayırır: teorik ve pratik
[43]. Dönemde bilim felsefe ayrışması bulunmadığı için, benzeri şekilde, temelde var olan felsefedir ve teorik felsefe (veya
nazarî felsefe) metafizik, matematik ve fizik bilimlerini içerirken, pratik felsefe (veya
amelî felsefe) ev yönetimi, siyaset bilimi ve ahlâk bilimini kapsar
[43]. Meşşâî ekoldeki diğer filozoflar da, örneğin
Fârâbî ve
İbn Rüşd, bilimler tasnifini benzeri bir şekilde, büyük ölçüde Aristocu bir temelde ele almışlardır
[44]. 10. yüzyılda ortaya çıkan İslam felsefesi ve bilimlerinde ansiklopedici öncüler olan
İhvân es-Safâ hareketi ansiklopedik külliyatlarını oluştururken ortaya belirli bir bilim tasnifi ortaya koymuş fakat bu tasnifi diğer İslam felsefe okullarından farklı olarak salt Aristo temelli yapmamışlardır; bu tasnifte Aristoteles'in ortaya koyduğu bilim tasnifi sadece etken tasniflerdendir
[44].
İhvân es-Safâ'nın ortaya koyduğu tasnif de üç kategori kullanır: pratik-eğitimsel bilimler kategorisi (
er-riyâziyye), (konulmuş) şeriat (
es-ser’iyye el-va’ziyye), ve son olarak hakikî felsefe (
el-felsefe elhakîkiyye)
[44]. Bu kategorilerden ilki bireyin ve toplumun pratik yaşamıyla ilgili bilimlerdir ve eğitimsel bilimleri de içerirler;
ahlâk bilimi başta olmak üzere, dil bilimleri, şiir ve aruz gibi edebiyat dalları,
kimya ve hesap gibi sayısal bilimler, ticaret ve zanaatlarla birlikte sanatlar bu kategoriye dahildir
[44]. İhvân es-Safâ düşüncesinde mistik kuramların önemli bir yere sahip olması sebebiyle büyü, astroloji gibi şeyler de bu kategoride birer bilim olarak sayılmıştır
[44]. İkinci kategori olan konulmuş şeriat dinî bilimleri ve yolları içerir;
Kur'an ile ilgili bilimler olan tenzil, tevil gibi bilimlerin yanı sıra
fıkıh ve ahkam gibi amelî İslam bilimleri ve
tasavvuf ile rüya yorumu gibi daha mistik dinî yollar
[44]. Hakikî felsefe ise klasik bilimler tasnifi benzeri bir tasnife sahiptir kendi içinde ve dört ana kola ayrılır: matematik, mantık, doğa bilimleri ve ilahiyat
[44].
Filozof
Francis Bacon da bilimlerin tasnifi konusuna değinmiş, bilimleri sınıflandırırken aralarında ilişki kurduğu insanî yeteneklerle (
"human faculties") temel almıştır. Buna göre üç temel insanî yetenek "
hafıza", "
hayal gücü" ve "
akıl"dır. Hafıza tarih bilimlerine denk gelirken, hayal gücü poetik bilimlere akıl ise felsefeye denk gelmektedir
[45]. Ele aldığı temeller sebebiyle Bacon'un tasnifi
psikoloji bazlı bir tasnif olarak yorumlanmıştır
[45]. Bacon'un ayrımı daha sonraları ortaya çıkan
ansiklopedik çalışmaların yanı sıra bilim tasnifi çalışmalarında da etkili olmuştur; örneğin Fransız ansiklopedistler (geleneği) Bacon'un tasnifini kullanmıştır
[45].
Modern çağa doğru en kapsamlı ve önemli bilim sınıflamalarından biri
ABD'li filozof ve bilim adamı
C. S. Peirce tarafından yapılmıştır
[45]. Peirce bilim sınıflamasında, türlerin sınıflandırılmasında kullanılana paralel bir sistem kurmuştur: dal, sınıf, takım, familya, cins ve tür
[46]. Örneğin 1902 tarihli sınıflandırmasında
Aritmetik bir bilim olarak
Teorik dalının,
Matematik sınıfında yer alan
Sonsuz Koleksiyonlar takımının alt takımlarından biridir
[46]. Bu sınıflandırmada, iki ana
dal mevcuttur ve bilim kavramı bu iki ana dala ayrılır:
Teorik ve
Pratik. Daha sonra bu iki dal, başka alt dallara bölünür ve sınıflandırma sınıf ve takımlarla devam eder
[46]. 1903'deki bilimsel sınıflandırması, benzeşmekle birlikte daha farklıdır; tüm ayrışmalar üçlüdür ve özellikle
Comte'nin bilimsel sınıflamasından etkilenmiştir
[46].
Bugün genel geçer kabul gören bir bilim sınıflaması (yani bilimlerin tasnifi) yoktur
[45]; nitekim bazı filozoflar bilim sınıflaması fikri açısından çeşitli sorunlar olduğunu öne sürmüştür
[45]. Bilimlerin sınıflandırılması üzerine çalışmalar ve ilgi de 20. yüzyılın başlarında büyük ölçüde sona ermiştir
[45]. Bilimin öğretilmesinde ve üretilmesinde, idarî birimlerin ayrıştırmasında çağdaş üniversitelerde genelde birkaç ana dal belirlenir ve ilgili bilimler bu dalların altında çalışılır: fen bilimleri, sosyal bilimler, teknoloji (ki buna genelde mühendislik de dahil edilir) ve sanat ile beşerî bilimler; sıklıkla tıp da kendi başına bir dal olarak bu dallaşmada yer alır